YİĞİT BULUT ve EZAN SESİ

(Aralık 9, 2014)

Tarihimizde yürek burkan binlerce sahne vardır.
Bence en içlisi paralı müslüman askerlerin, Ezan sesini duymaları üzerine müslümanlarla savaştıklarını anladıkları sahnedir.
Rivayete göre imanları profesyonelliklerinin önüne geçmiş, müslümanların yani Osmanlı ordusunun yanına geçmişlerdir.
İnanç ve profesyonellik arasında tercihlerini inançtan yana yapmışlardır.

Profesyonellikte en önemli esas çıkar ilişkisidir.
Örneğin bahis oynadığı boksör öldüğünde bahisçi kaybettiği paraya yanar o kadar.
Dünya ah vah eder ama Esad’ın öldürdüğü yüzbinlere göz yumar vs...

Arada derede olanlar yok mudur?
Ya da biraz ondan biraz bundan, bir ordan bir burdan... tabi ki vardır.
Çıkarıyla inancı örtüşenler de vardır elbet.
İnancı olmayan profesyonelle çalışılmaz mı?
Yo yo çalışılabilir.
Önemli olan şartları oluşturmak çıkar ilişkisini gerçekliğe uygun olarak kurmaktır.
Ama ne yaparsanız yapın, profesyonel istihdam alanı değiştirdiğinde bir önemli bir tehdit kaynağıdır.
İnanmış adamla asıl farkı bu durumlarda ortaya çıkar.
Açıkçası yaşanmadan bilmek pek te mümkün değildir.
Bir başkası için çalışmaya başlarsa eğer, işi size saldırmak ise profesyonel zorluk çekmez.
Kaabiliyetini kiralamıştır sonuçta ve ruhu temizdir hep...

Gazeteciler.com Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Sayın Yiğit Bulut’un boşanması ile ilgili medyaradar’ı kaynak göstererek yaptığı haberde şöyle bir ifade kullanmış: “Doğan Grubu’nda yıldızı parlayan Yiğit Bulut, Haberturk TV’ye transfer olur olmaz, 180 derece dönüş yaparak, Doğan Grubu’nun aleyhine yazmaya ve konuşmaya başladı. Yiğit Bulut, yıllardır çalıştığı Doğan Grubu’na adeta savaş ilan ederek, eski grubunu yerden yere vurmaya başladı.”

Tarife cuk oturuyor.
Ardından Ciner Grubu’yla, daha sonra Star Gazetesi ve TV Yirmidörtle profesyonel yaşantısına devam ediyor.
Tam bu aşamada Doğan Grubu’nun darbe aymazlığı yeşile bürünerek depreşiveriyor.
Bu durumda profesyonelin yani sayın Bulut’un konumlanacağı yer belli.
Yirmidört TV nerede Star Gazetesi neredesye o da orada olacaktı.
Ayrıca gözü açık bir yatırımcı olarak muazzam bir fırsatla yüzyüzeydi.
Bire bin, milyon, on milyon, yüz milyon baloncuk....
Şövalye elbiselerini giydi.
Eski patronu ve akrabasından esirgemediği cümleleri ile meydana çıktı.

Hakkını teslim etmek lazım. Recep Tayyip Erdoğan’ın çevresinde bulunan ve gölgesinden işkillenen korkakların oluşturduğu boşluğu hakkıyla doldurdu.
“Bir Yiğit Kadar Olmak” iltifat ve tanımına mazhar oldu.

Olduğu yerde bırakılabilirdi. Nihayetinde orada faydalı olmuştu. Ancak Erdoğan, onu orada bırakmadı. Yanına aldı.
Kanaatimce “Bir Yiğit Kadar Olmak” gerçeğini yanında ve yakınındakilerin gözlerine gözlerine sokuyor.

Yiğit Bulut bir profesyonel olarak bu yakınlığı daha büyük verimlere çevirmek için çaba sarfediyor. Zaman zaman AK Parti’deki bazı direnç noktalarını test etmekten çekinmiyor. Babacan testini bu kapsamda değerlendirebiliriz. Karaalioğlu ve ekibini de test etti. Birinde başarısız diğerinde yarı başarılı oldu.
Görmediğimiz alanlarda neleri test ediyor? Kimbilir.
Ancak olduğu yerde bulundukça önceki girişimlerini yineleyeceğinden şüphem yok.

Erdoğan’ın Yiğit Bulut’u bir profesyonel olarak istidamını yadırgamıyorum. Ancak kendisine bu vasfının ötesinde verilecek her paye kendisi ve bu ülke için risktir.
Bulut’un etrafa verdiği görüntü şudur: Brütüs’ün Sezar’a yakın olduğu kadar değil ama Turhan Çömez’in Recep Tayyip Erdoğan’a yakın olduğu kadar yakınım Cumhurbaşkanı’na...
Yeni fırsatlar sözkonusu olursa nasıl davranacağı konusunda kesin birşey söyleyemem lakin Ezan sesinin tercihlerinden bir değişiklik yapması uzak ihtimal.

Hasan Sabbah, Alparslan’ın sarayından dağa çıktı.
Feyzi İşbaşaran, AK Parti’de milletvekiliydi.
Fethullah Gülen Recep Tayyip Erdoğan’a profesyonelce dualar ediyordu.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

MELEKLERİN İNTİKAMI

Irishman Çok Uzuuuuuuuuun!

OSMANLICA SARIŞIN ÇEKİK GÖZLÜLERİN İŞİ