BAŞBAKAN DA GAZETECİ DE DİYEMİYOR

(Mart 20, 2009, baydaroglu.blog.com)
 
Sabah Gazetesi yazarı Hasan Bülent Kahraman,
Sabah Gazetesi yazarı Mehmet Barlas,
Sabah Gazetesi yazarı Erdal Şafak,
atv’nin Genel Koordinatörü ve Başbakan Recep Tayip Erdoğan ekrandalar. Başbakan’ın seçim arefesinde katıldığı nadir programlardan.
Programın adı Başbakan’la gündem…
Yazarlar; başbakanın kendisini anlatabilmesi için ellerinden geleni yapıyorlar.
Programın pixelleri, gazetecilik jargonundaki; Çanak Sorular ya da paslarla örülü.
Program başlarken hafif bir iç siyaset bahsi var.
Az buçuk yerel seçimlere, meydanlara dokunuluyor.
Biraz da kriz.
Moderatör atv’den ama asıl moderatörün başbakan olduğu bizzat görülüyor.
Asıl moderatör, konunun dış politikaya kaymasını sağlıyor.
Zira, o planda kendine çok güveniyor.
Dış politika üzerinden, yerel yönetim seçimlerine yönelik mesaj bombardımanı var.
Yanlış…
Program katılımcıları yanlış….
Her biri bizzat adı başbakanla anılan bir medya grubunun mensubu…
İsteyerek ya da istemeyerek, her biri hükümet programlarını destekliyor.
Yerel seçim ile ilgili mesajların uluslar arası politika aracılığı ile verilmesi yanlış…
Şehirlerimiz, insanlarımız, bizzat yaşadıkları yerlerde umut arıyorlar.
İster istemez insanın aklına yıllar önce, başbakanın parlamasına neden olan programlar geliyor.
32. günü, Mehmet Ali Birand’ı, Uğur Dündar’ı hatırlıyoruz.
Başbakanı büyük bir iştahla köşeye sıkıştırmalarını anımsıyoruz.
O, sıkıştırmalar sırasında verdiği cevaplar ve manevralarla
O’na olan ilgimizin, desteğimizin ne denli arttığını hatırlıyoruz.
Keşke şimdi de onlar sorsalar ve O, o kıvrak zekasıyla yine gücüne güç katsaydı.
Ama görünen o ki; o zamanlar kendine, projelerine, davasına, milletine güvenen kimlik;
isteyerek ya da istemeyerek tabir yerindeyse yandaş medyaya bel bağlamış durumda.
Tayip bey bu tercihinden vazgeçmelidir.
Hatta varolabilmek için vaz geçmek zorundadır.
Yine o dönemlere ait olan; “Muhtar bile olamayacak”,
“O lake koltuklarda artık oturamayacak” manşetlerinin yayınlandığı bir yayın organını kontrolüne almış, onların sorularını cevaplıyor olması da ayrıca manidar.
O, grup Sabah, atv idi. Dinç Bilgin’in kaptanlığında amansız bir saldırı içindeydiler.
Başbakan, onları yola getirmiş olduğunu göstererek,
ya da onları yola getirmiş olmakla oylarını artıracağını düşünüyorsa yanılıyor.
Durumun doğal bir gereği olarak; başbakan seçim için somut bir iddia ortaya koyamıyor.
%45, %50, %60 diyemiyor.
Bence diyememesinin sebebi;
karşısında olan gazetecilerin arzu ettiklerini diyemeyecek kadar kendi kontrolünde olması…

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

MELEKLERİN İNTİKAMI

Irishman Çok Uzuuuuuuuuun!

OSMANLICA SARIŞIN ÇEKİK GÖZLÜLERİN İŞİ