GÜLMEMİZ ALIŞMA SÜRECİMİZ
Hayatın
alıştığımız çizgide ilerleyeceği ön kabulümüzdür.
Akşam
yatacak, sabah kalkacağızdır.
Hacet
gidermeye varıncaya kadar her şey bir ölçü içinde ilerleyecektir.
Lakin,
öyle olmaz.
Olağanüstü
durumlar, zaman zaman akışı bozarlar.
Şaşkınlık,
öfke, üzüntü yaşarız.
Mizaha,
durumu içselleştirmek için sıkça başvururuz.
Gülmemiz, yeni
normale alışma sürecimizdir.
Bir derde
ilaç olmayacağını herkes bilir.
Düşen
insanın kendine gülmesi, yaşandığında sıkıcı olan bir ortamla dalga geçilmesi,
olağanüstü durumlarımız aklımıza geldikçe bir kıkırdama alması hep budur.
Olağanüstü
durumu bizzat yaşayan güler de, onu gözlemleyenler durur mu!
Şahit
olanlar da güler.
Ya mevcut
durumun kendileri için de bir olağanüstü hal olmasından ya da kendi olağanüstü
halleri hatırlarına geldiğinden.
Sonuçta
gülmek, olağanüstü hale gülerek muamele etmek, tahammül eşiğimizi artırır.
ERGEN
ÇOCUKLAR GİBİ KURUMLAR
Corona
Salgını da, bir olağanüstü hal olarak kendi mizahını üretti.
Salgın ilk
başladığında, herkes bir birinden kaçmaya yeni alışırken, telefonuma bir mesaj
düştü.
Bir gurup
insan otobüs durağında bekliyorlar. İçlerinden bir kadın hapşırıyor. Bir
başkası silahını çıkararak kadını vuruyor.
Bir başka
mesaj, bir büroda geçiyordu.
Memur
masası olduğu anlaşılan bir masa önünde işlem yaptıran kadın hapşırıyor, memur
kovboylardan da hızlı dezenfektanı çekerek püskürtüyordu.
Bu süreçte
bazı kurumlar ya yaşananı kavrayamadıklarından ya da kavradıklarına alışabilmek
için mizaha başvurdular.
Ergen çocuklar
gibi, herkesi güldüreceklerini düşündükleri paylaşımlara imza attılar.
Niğde
Belediyesi, Kurtlar Vadisi Müziği eşliğinde; Çitile Timi dezenfektan
operasyonuna hazırlanıyor diye bir video paylaştı. (https://twitter.com/belediye51/status/1249692382276259842)
Nevşehir
Belediyesi’nin müziği bir disko müziğiydi. Temizlikten büyük bir prodüksiyonla,
caddeleri yıkamalarını görüntülemişlerdi; “foşur foşur yıkadık” diyorlardı. (https://twitter.com/nevsehir_bel/status/1242440790166691841)
Datça Belediyesi, Bodrum Belediyesi, Erbaa
Belediyesi, Arsin Belediyesi, Bilecik Belediyesi, Altınordu Belediyesi, Van
Büyükşehir Belediyesi, Konya – Karatay Belediyesi ve like’lanmayı seven pek çok
kurum olağanüstü durumu
esprili mesajlarla göğüslemeye çalıştılar.
Belediyeler
biraz PR yaptılar ama dağıldı dalga.
Zira
krizin yüzü soğuktur.
SÜREÇ UZADI MİZAH AZALDI
Sosyal
Medya’da bireysel kullanıcılar da hayli eğlenceli şeyler paylaştılar.
Birisi bir
markette, Vandetta logosu ile fotoğrafını paylaştı.
Maskesiz
çıkmayın diyordu.
Birisi 65
yaş üstüne dışarı çıkma yasağı gelince, elini kolunu bağladığı babaannesinin
fotoğrafını paylaştı.
“her şey
senin için babannecim, özür dilerim… karantinadan kaçış için prison izletiyoruz”
diyordu.
Bir
başkası, okuduğunu söylediği kitaplarla fenomen olan Atakan’ı 65 yaş üstü,
zabıtaya sipariş veren bir amca olarak montajladı.
Kahvesini maskeye taktığı pipetten
içenler, kayın validesine mahkum kaldığını söyleyenler, kafasına geçirdiği
şeffaf bidonla otobüste seyahat edenler, kolonya bidonunu kemerine takanlar,
emekli maaşını kaynar suda yıkayanlar... görülmedik temsil kalmadı.
Hayatın böyle ilerleyeceği ön
kabule dönüşmeye başlayınca; kurumsal, kişisel gülmeler ve mizah da azaldı.
Yeni dalga, bu günler geçip
gittiğinde başlayacak.
Görmek nasip olsun, gülmek nasip
olsun.
Zıtlıkların iç içe geçmesi bir denge unsuru yani
YanıtlaSilZıtlar yoksa denge bahsi de yoktur, bence.
Sil