AK PARTİLİ BÜROKRAT TWEETİ

“Değiştirilemeyen tek şey değişimin kendisidir.”

Herakleitos demiş. Yanlış demek nezaketsizlik olur.

Evet öyledir. Doğru ama eksik.

Değişim hayatın asli unsurlarının yanında her zaman daha küçüktür.

Yeme, içme, barınma, güvenlik, iletişim, inanç, üreme... vs.

Binlerce yıl önce olduğu gibi bugünün de değişmezleri.

Ya yüce değişim!?

Usul, şekil, çokluk, mekan, arz, talep, dağıtım vs.

Değişen tali konulardır.

Hz. Adem’de buğday, et vs. yiyip su içiyordu.

Şimdi de buğday, et vs. yiyip su içiyoruz.

Konuyu detaylı tartışmak filozoflara düşer.

Bugünkü ifadesiyle entelektüellere...

Ben bir iletişimci olarak kendi alanıma odaklanayım.

İletişim, insan var olduktan beri var olan hayatın asli unsuru.

Hatta var olmadan önce de!...

Allah’ın meleklerle konuşması, Hz. Adem’in cennette yanlız yaşayamaması, Allah’a meydan okuyan Şeytan’ın yaratılışın yönünü değiştirme çabası...

Her biri iletişim kapsamında değerlendirilebilir, öyledir.

Değişim varoluşun bu asli unsurunu hiçbir zaman değiştiremedi.

Antik Yunan’da, Roma’da, Sümer’de, Asur’da...

Gide gele Doğuda, Batıda, Kuzeyde, Güneyde iletişim bizimle, ağırlığını hiç kaybetmeden yaşamaya devam etti.

Değişen sadece araçlar oldu.

Efsaneler, anlatılar, şiirler, ilan tahtaları, gazeteler, wanted afişleri...

Matbaa, telefon, telgraf, televizyon, internet ve şimdi sosyal medya...

Araçlardaki bu değişimin getirdiği en büyük yenilik, iletişim matematiği.

Kimler, nerede, nasıl, ne kadar, ne için iletişim kuruyorlar?

Bu iletişim, nasıl, ne amaçla, nereye yönlendirilebilir?

Matematik veri ile etkin bir mühendislik evreni...

Daha önce mühendisliğe fırsat veren bir alan yok muydu?

Pek tabi vardı. Var olduğumuz bütün sosyal organizasyon tarihinde bu mühendislik kullanıldı.

Mekke’nin fethi sırasında müslümanların kurduğu çadırların yanı başında fazla sayıda ateş yakılması bile bu kapsamdadır.

İnsanların geçmişte olduğu gibi bugün de düştükleri en büyük hata asıl ile aracı birbirine karıştırmaları.

Örneğin Sosyal Medya’yı, iletişimin kendisinden, içeriğinden daha güçlü görmeleri.

İletişim değeri üretmek yerine aracı güçlendirme temayülleri.

Oysa ne diyordu Mevlana: “Her kab içindekini sızdırır.”

Kap var ve içinde bir şey yoksa sızsa sızsa ısı farkından meydana gelen terleme olur.

Bilim insanları, iletişim araçlarının ürettiği matematik veri ve mühendislik imkanının, iletişimi yönetme, yönlendirme, bükme, değiştirme kapasitesi üzerine çalışıyor.

Çoğunluk, Batılı sömürgeciler tarafından eline parlak taş tutuşturulan yerlilerden farksızız.

... ve kap ısı farkından dolayı terleme yapıyor.

Geçtiğimiz günlerde bir arkadaşımla konu üzerinde sohbet ediyorduk.

Twitter’ı açtık. Bir takım insanların paylaşımları üzerinde biraz sohbet ettik.

Bir süre sonra kişinin twitinden kişilik tahlilinin yapılıp yapılamayacağı bahsine geldi konu.

Rastladığım ilk tweeti okudum.

Tweetin içeriği ile kullanıcısı arasında doğrudan bir bağ olmadığı halde, arkadaşım hemen söyledi: bu Ak Partili bir Bürokrat.

Sonra birkaç tane daha denedik. Pekala twitlerden kişilik tahmini-tahlili yapılabiliyordu.

Bir çok twitte yeni araç kullanma güdüsünün iletişim ihtiyacından önde olduğu açıkça görülüyordu.

Ama endişeye mahal yok.

Kullanıcının işine yaramasa da bu verilerden de iletişim değeri devşirenler var.